Hyaluronik Asit Sadece Bir Nemlendirici Değildir!

Merhaba sevgili Eczacı arkadaşlarım,

Bayi eczanelerimize özel bu konu ile ilgili taze bir sunum hazırlamışken, konu hakkında kısa bir blog gönderisi yazmak istedim. Bugün cilt bakımının günümüzde süper yıldızlarından biri olan hyaluronik asit üzerine konuşacağız. Cildin genç, dolgun ve sağlıklı kalmasında nasıl bir mucize olduğunu hem bilimsel temelleriyle hem de deneyimlerimle sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğer güçlendirmek ve işin bilimini öğrenmek istiyorsanız, hadi birlikte keşfe çıkalım!

Hyaluronik asit (HA), vücudumuzda doğal olarak bulunan ve cildimizin en iyi dostu diyebileceğimiz harika bir moleküldür. Yapısı oldukça basit olabilir, sadece N-asetilglukozamin ve D-glukuronik asit disakkaritlerinden oluşan bir zincir. Ancak bu basit yapı, cilt bakımında devrim niteliğinde bir etkiye sahip! Hyaluronik asit, cildinizde adeta bir su mıknatısı gibi çalışır. Nem moleküllerini çevresinden toplar ve cildinize adeta hapseder. Peki hyaluronik asit sadece bir nemlendirici mi?

Ayrıca, cildin sadece üst katmanında değil, derin katmanlarına kadar nüfuz eden HA, uzun süreli nemlendirme sağlar. Üstelik bu süreç sadece bir yüzey nemlendirmesi değildir; hyaluronik asit, cildin elastikiyetini artırarak ince çizgilerin ve kırışıklıkların görünümünü de zamanla azaltır. Böylece, hem anında nemlenmiş hem de daha pürüzsüz ve dolgun bir cilt elde edersiniz. Şimdi hep beraber bilimsel çalışmaları inceleyelim.

Bu soruyu yanıtlamadan önce beraber farklı molekül ağırlıklarındaki hyalüronik asitin deriye penetrasyonu nasıl oluyor önce buna bakalım.

Bu, cildinizin en derin katmanlarına kadar nem taşıyabilmesi ve cildinizi içten dışa doğru dolgunlaştırabilmesi demek. Cildiniz eğer kuruluk, matlık ve cansızlık belirtileri gösteriyorsa, HA bu durumları geri çevirerek cildinize anında dolgun, canlı ve parlak bir görünüm kazandırır. Nem eksikliği, cildin sönük ve yorgun görünmesine neden olurken, hyaluronik asit bunu anında telafi eder ve cildinizin doğal ışıltısını geri kazanmasını sağlar.

Hyalüronik Asidin Derimize Penetrasyonu

Hyaluronik asit, farklı moleküler ağırlıklarda gelir ve her bir formu ciltte farklı derinliklere kadar nüfuz eder. Yukarıda yer alan bilimsel çalışmada bu molekül ağırlıklarına göre cildimizdeki penetrasyonu incelemiş. Yüksek penetrasyon kabiliyeti sayesinde cildin bütün katmanlarına ulaşan gliserin (a) pozitif kontrol preparatı olarak kullanılırken, negatif kontrol olarak su (b) kullanılmış. Peki, hyaluronik asit formlarının etkisi nasıl? Sonuçlar oldukça ilginç!

Yüksek Moleküler Ağırlıklı HA (1000–1400 kDa) (c): Bu büyük molekül cildin yüzeyinde kalıyor ve adeta bir nem kalkanı oluşturuyor. Cildin üst tabakasına yayılıyor, su kaybını önlüyor ve dış etkenlere karşı koruma sağlıyor. Yani, cildinizde yumuşak, pürüzsüz bir bariyer oluşturuyor, fakat çok derinlemesine bir etki beklemeyin.

Orta Moleküler Ağırlıklı HA (100–300 kDa) (d): Orta büyüklükteki bu molekül ciltte daha derinlere inebiliyor; tam olarak 50 mikrometre derinliğe kadar nüfuz ediyor. Hem yüzeydeki nem ihtiyacınızı karşılıyor hem de biraz daha derinlere ulaşarak daha uzun süreli bir nemlendirme sağlıyor.

Düşük Moleküler Ağırlıklı HA (20–100 kDa) (e): İşte cilt bakımının gerçek kahramanı! Bu küçük moleküller, cildin en derin katmanlarına kadar ulaşarak 125 mikrometre derinliğe kadar inebiliyor. Yani cildinizi en derinden nemlendiriyor ve uzun vadede dolgun, esnek bir cilt elde etmenizi sağlıyor.

Farklı Molekül Ağırlıkları Farklı Etkiler

Hyaluronik asidin cildinizdeki etkileri, molekül ağırlığına bağlı olarak değişir. Şimdi bu molekül ağırlıklarının cildimizde nasıl çalıştığına birlikte bakalım:

Yüksek Moleküler Ağırlıklı HA:
Bu büyük molekül, cildin yüzeyinde kalarak adeta bir nem bariyeri oluşturur. Su kaybını önler ve cildinizin üst tabakasını yumuşatarak anında rahatlama sağlar. Derinlemesine bir etki mi? Çok fazla değil. Bu HA, sadece40 genidüzenleyebiliyor ve cilt pürüzlülüğü ya da kırışıklıkları azaltmada daha az etkilidir. Ancak, güçlü bir nemlendirme ve elastikiyet sağlama konusunda harika iş çıkarır. Cildinizin yüzeyini nemli tutmak için oldukça etkilidir.

Düşük Moleküler Ağırlıklı HA:
İşte cilt bakımının gerçek süper kahramanı! Küçük boyutu sayesinde cildin en derin katmanlarına kadar inerek nemlendirme sağlar. Bu HA, sadece nemlendirme ile kalmaz, aynı zamanda cildinize içten dışa nüfuz ederek 120 geni düzenler. Bu genler, cilt hücrelerinin sağlıklı bir şekilde düzenlenmesiyle ve cildin sıkı ve sağlıklı kalmasıyla ilgilenir. Yani cildiniz daha esnek, dolgun ve sağlıklı görünür. Bilimsel çalışmalar da gösteriyor ki, düşük moleküler ağırlıklı HA, kolajen üretimini artırarak 8 hafta sonunda kırışıklıkların görünümünde belirgin bir iyileşme sağlar.

Eğer derinlemesine nemlendirme ve anti-aging etkisi istiyorsanız, düşük moleküler ağırlıklı hyaluronik asit tam size göre! Hem cildinize daha fazla nüfuz eder hem de cilt sağlığınızı genetik düzeyde destekler. Ama yüzeyde hızlı bir rahatlama ve yumuşaklık arıyorsanız, yüksek moleküler ağırlıklı HA da harika bir koruma kalkanı sağlar. Her iki tip HA’nın dengeli bir kombinasyonu, cildinizin hem yüzeyde hem de derinlemesine nemlenmesini sağlar.

Ürünlerimizde Hyaluronik Asit Seçimlerimiz

Hyaluronik asidin farklı moleküler ağırlıklarının cildimizdeki etkilerini öğrendikten sonra, ürünlerimizde neden hangi türü tercih ettiğimizi daha iyi anlayabilirsiniz.

Well Aging Serum ve Cream gibi yaşlanma karşıtı ürünlerimizde, düşük molekül ağırlıklı hyaluronik asidin baskın olduğu karışımı özellikle tercih ediyoruz. Çünkü bu küçük moleküller, cildin en derin katmanlarına kadar inerek uzun süreli bir nemlendirme sağlıyor ve kolajen üretimini artırarak cildin esnekliğini, dolgunluğunu geri kazanmasına yardımcı oluyor.

Öte yandan, Firm & Hydrate Toner gibi nemlendirme ve sıkılaştırma odaklı ürünlerimizde, yüksek molekül ağırlıklı hyaluronik asidin oranını artırarak kullanıyoruz. Çünkü bu büyük moleküller, cildin yüzeyinde kalarak su kaybını önlüyor ve güçlü bir nem bariyeri oluşturuyor. Cildin üst tabakasını anında nemlendirip yumuşatırken, dış etkenlere karşı koruma sağlar ve cildin elastikiyetini artırır. Böylece tonerimiz, ciltte hızlı bir ferahlama ve sıkılaşma etkisi yaratıyor.

Umarım bu yazı, hyaluronik asit nasıl kullanıldığı hakkında sizler için bilgilendirici olmuştur. Cildinize en iyi şekilde bakabilmek için hangi molekül ağırlığının nasıl bir etki sunduğunu anlamak oldukça önemli.

Sevgilerle;
Esin Kaya